Blogumun 4. yaşını kutlarken, blogların kapalı olması çok can sıkıcı. Benim sayfamda bir blogger sayfası ama kendi alan adımı almış olduğum için sayfama erişilebiliyor, bazı bölümler de sorun olsa da sayfa çalışır durumda. Ama bu durumu değiştirmiyor, arkadaşlarım yokken buraların tadı da yok. Bu yanlışlığın düzeltilmesi gerektiğini biliyorum ve bekliyorum. Bloga yazmak da aynı nedenle içimden gelmedi ama neden duralım bekleyelim dedim, yasakları kabul etmek olacaktı bloga yazmamak.
Havaların iç karartıcı hali de devam ediyor, ben bu yıl soğuklardan çok sıkıldım, zaten bir arkadaşımın duyduğu bir habere göre bu kışın havası daha çok kadınlarda olmak üzere depresyon eğilimlerinlerini arttırmış. Neyse ki az kaldı şurda en fazla bir hafta on gün içinde bol bol güneş görüp, eski enerjimize kavuşuruz. Bu iki keyifsiz durum üzerine daha keyifli bir konuya geçelim...
Sebze yemeklerini genelde bir şey eklenecekse pirinç ile yaparız, neden bilmiyorum ama aile evimde de ıspanak, pırasa gibi sebzeler genelde biraz pirinç ilavesi ile pişerdi. Sade de yapılırdı ama eklenen nedense pirinç olurdu. Son yıllarda ise suçlanan beyaz pirinç nedeniyle yerini daha çok bulgur aldı. Ben genelde bulguru pirince tercih ederim. İstanbul'da yaşamaya başlayana kadar pek yemezdim pirinç pilavını, dışarda yemek yemek zorunluğu başlayınca ve restoran tabaklarının rakipsiz eşlikcisi pirinç pilavı olunca alıştım, şimdilerde seviyorum da, içine birşeyler ekleyince daha da güzel oluyor ama yine de bulgur...
Böyle düşünerek yaptım bu yemeği. Son zamanlarda dikkat ettiğim bir diğer konu da yemekleri mümkün olduğunca ekstra su eklemeden, sebzelerin suyu ile pişirmek. Çok su içermeyen sebzelerde ise yakışacak ise portakal ve limon suyundan faydalanıyorum. Bu şekilde pişen yemeğin lezzetinin başka olduğunu söylemem şart ve sizlere de şiddetle tavsiye ediyorum. Sebzenizin suyu azsa, yakışıyorsa domatesin suyundan faydalanın veya uygun meyve sularından, lezzet farkını göreceksiniz. Pratik ve sağlıklı tarifimiz şöyle;
Malzemeler:
- 3-4 dal pırasa (500 gr)
- 1 adet havuç
- 1 adet kırmızı biber
- 1 adet portakal
- 2 yemek kaşığı zeytinyağ
- 1 adet limon
- 1/2 su bardağı bulgur (ince)
- Tuz
Yapılışı:
Pırasalarımızı yıkayıp, gerekiyorsa dış yapraklarını temizledikten sonra kalın halkalar şeklinde doğrayalım (ben genelde doğrama sonrasında tekrar yıkama yapıyorum aralarda kalan toprak vs olabilir diye), havucumuzun kabuklarını soyup, yine halka halka doğrayalım. Kırmızı biberimizi doğralım. Tencerimize zeytinyağımızı koyup, havuç ve biberimizi ekleyelim ve hafifçe kavuralım. Daha sonra pırasamızı ekleyelim ve kavrularak hafifçe yumuşamasını sağlayalım. Sonra bulgurumuzu ekleyip, üzerine sıkılmış portakal ve limon suyumuzu ilave edip, tuzumuzu ayarlayarak, kısık ateşte, bulgurumuz yumuşayana kadar 15-20 dakika kadar pişirelim. Servis yaparken taze nane yapraklarıyla süsleyebiliriz. Afiyet olsun....