26 Haziran, 2007

PASTIRMALI, SEBZELİ MİLFÖY TART

Blogu ihmal ettim, farkındayım. Şimdilik birikmiş tariflerin fotoğrafları çok yakında da tarifler gelecek.

Evet sonunda fırsat buldum ve tarifleri yazıyorum. Bu aradaki yoğunluğun özel bir sebebi yoktu aslında, sanırım sıcaklar enerjimi azalttı ve ancak iş ve evdeki zorunluluklarla uğraşıp, keyif alanıma zaman ayıramadım.
Bu zaman dilimindeki en önemli gelişme Peçeteden Notlar Ayşem ve Tülay Hanım'la tanışmam oldu. Malzeme almam gerektiğinde fırsatım varsa Eminönü'ne gidiyorum (Fırsat dediğim aslında yılda 2 kez:) Ama Bake Shop'lar açılınca gitmeye karar vermiştim (daha kolay gidebileceğimiz yerlerde olduğu için) ve Beşiktaş Pazarı'nın sokağındaki Bake Shop'a yani Ayşem'in dükkanına gittim. Ayşem ve Tülay Hanım'ın sıcaklığı ile karşılandım, alışverişimi yaptım, ayaküstü sayılmayacak ama ayak üstünde yapılan keyifli sohbetimizi yaptık ve en kısa zamanda tekrar görüşmek üzere diyerek eve döndüm. Ayşem de Tülay Hanım da son derece sıcak, güleryüzlü ve tatlı insanlar, dükkanda da çeşit çeşit pastacılık malzemeleri mevcut, mesela benim şimdiye kadar kullandığım blogda bahsettiğim herşey var. Tabi boş durmadım yeni ufak tefek şeyler aldım ve enkısa zamanda kullanarak hem sizlerle hem de Ayşem ve Tülay Hanım'la paylaşacağım:)
Milflöy tart çok lezzetli oldu, yalnızca bu sıcaklar içinpastırma biraz ağır olabilir, tabi sadece sebze ile yapabiliriz, ben tekrar yaptığımda kırmızı biberini arttıracağım sizlere de o şekilde tavsiye ederim. Tarif Sofra Dergisi'nden ben yumurtayı azalttım, pastırmayı önceden pişirdim ve fesleğen ekledim.

Malzemeler:(22 cm'lik kalıp için)

-2 adet kırmızı biber
-2 adet dolmalık kabak
-1,5 su bardağı rende kaşar peyniri
-1 su bardağı mısır unu
-3 yemek kaşığı krema
-1 küçük çay bardağı su
-1 yumurta
-12 yaprak milföy
-1 tatlı kaşığı sıvıyağ
-50 gr çemensiz pastırma
-5-6 yaprak fesleğen
-1 tatlı kaşığı haşhaş tohumu

Yapılışı:
Öncelikle kabak ve kırmızı biberleri jülyen doğrayıp, 1 tatlı kaşığı sıvıyağda soteliyoruz. Aynı zamanda başka bir tavada pastırmaları da hafifçe pişiriyoruz. Bunlar soğurken mısır unu ve suyu karıştıyoruz, üzerine yumurta, krema ve tuz ekleyip tekrar karıştırarak iç harcımızı hazırlıyoruz. Böylece tüm malzemelerimiz tamam oldu. Kalıbımızın tabanına yağlı kağıt kesip yerleştiriyoruz ve kenarlarını yağlıyoruz. Milflöyleri fotoğrafta gördüğünüz gibi kalıbın kenarları ve tabanına yerleştiriyoruz. Ben önce tabanına sonra kenarlarına yerleştirdim ve bazı yerler üstüste geldi, tavsiyem önce kenarlara sonra ortada kalan boşluklara gerekiyorsa milflöyleri keserek yerleştirmek olacak tekrar yaptığımda öyle yapacağım. Milflöyleri yerleştirince önce pastırmaları 2/3'ünü ve kaşar peynirinin yarısını serpiştiriyoruz ve hazırladığımız harcı döküyoruz, sonra sotelediğimiz kabak ve kırmızı biberi, kalan pastırmayı ve kaşar peynirini serpiştirip, haşhaş tohumunu döküyoruz ve önceden 175 derecede ısıtılmış fırında 35-40 dakika pişiriyoruz, son 5 dakikaka doğradığımız fesleğenleri üzerine serpiştiriyoruz. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

25 Haziran, 2007

BOL TAHILLI KURABİYE

Bol tahıllı unla yapıp, üzerine keten tohumu ve susam serpiştirdiğim sağlıklı kurabiyeler, kırmızı kurdele ile süslemeyi de ihmal etmedim...
Bu kurabiyeleri yaparken çok zevk aldım, az çok da sağlıklı olduklarını düşünüyorum, çünkü kepek, yulaf, mısır içeren tahıllı un kullanarak yaptım. Kalp şeklinde kalıplarla şekil vererek süsledim. Kısa sürede yapılabildiği, bereketli olduğu için de kurabiyeye yapmayı seviyorum ve elimden geldiğince yapıyorum, aşçı yamağına rağmen:) Tarif şöyle;
Malzemeler:
-1 yumurta sarısı
-1 su bardağı pudra şekeri
-125 gr tereyağ
-1 paket vanilya
-1/2 çay kaşığı kabartma tozu
-2 su bardağı tahıllı un
-1 tatlı kaşığı susam
-1 tatlı kaşığı keten tohumu
Yapılışı:
Tereyağ ve pudra şekerini çırpıyoruz ve yumurta sarısı, vanilya ile karıştırıp, unu, kabartma tozunu ekleyerek yoğuruyoruz. Hamurumuzu streç filme sarıp buzdolabında 30-40 dakika bekletiyoruz. Hamurumuzu 1 cm kalınlığında açıp, kalıplarla şekil veriyoruz. Üzerlerine susam ve keten tohumu karışımı serpiştirip, önceden ısıttığımız 160 derece fırında 20 dakika kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

BAKLALI PATATES SALATASI

Bakla zamanı geçmeden, deneyebileceğiniz bir tarif... Fazla detaya gerek yok aslında, patates, bakla, bezelye, dereotu, fesleğen, nane ve taze soğan, sızma ve limon...
Baklayı şimdiye kadar kuru olarak fava yapmak için almıştım. Blogun da etkisiyle daha önce yapmadığım şeyleri farklı şekillerde biraraya getirmeye çalışıyorum. Baklayı da yemek yapmak yerine patatesle salata yapmak böyle bir deneme oldu. Tarif şöyle;
Malzemeler:
-4 adet patates
-5-6 dal frenk soğanı (taze soğan da olur)
-1/2 kg bakla (Kabuklu olarak)
-1 su bardağı bezelye tanesi
-1/3 demet dereotu
-1/4 demet nane
-2-3 dal fesleğen
-2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
-1 limon suyu
-1 yemek kaşığı sirke
-Tuz
Yapılışı:
Patatesleri, ayıkladığımız baklaları, bezelyeleri ayrı ayrı haşlıyoruz. Patatesleri, naneyi, dereotunu ve soğanı doğruyoruz ve bezelye ve baklaları ekliyoruz. Limon, sızma, sirke ve tuzunu ekleyip, fesleğen yapraklarıyla birlikte, hepsini karıştırıyoruz. Salatamız hazır. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

15 Haziran, 2007

# 23 DİYABETİK TARİFLER-LORLU, KUŞ ÜZÜMLÜ CHEESECAKE (PEYKEK) VE KEPEKLİ KAHVALTI ÇÖREKLERİ

Bu yemek etkinliği, sanırım bir çoğumuzun önemli bir konuda bilgilenmemizi sağladı. Etkinliğin ev sahibi Defnenur'a konu için teşekkürler ve kolay gelsin...
Benim çok yakınımda diyabet hastası yok, bu nedenle çok bilgim yoktu, sadece şeker ve türevi yiyeceklere dikkat ettiklerini biliyordum. Oysa kanda şekere dönüşen pek çok yiyeceğinde yasaklılar listesinde yeraldığını veya az tüketilmesi gerektiğini öğrendim. Karbonhidrat ve şeker içeren yiyecekler, yağlı yiyecekler... Durum böyle olunca da tarif bulmak veya uydurmak zorlaştı. Bende az yağlı, tam buğday unlu, dereotlu ve peynirli kahvaltı çörekleri ile yine tam buğday unu ile tabanı yapılmış, lorlu ve organik ballı cheesecake'i yaptım. Umarım diyabetik yiyeceklere seçenek olabilir. Tarifler şöyle;

LORLU, KUŞ ÜZÜMLÜ CHEESECAKE


Bu cheesecake diğer cheesecake tariflerimden epeyce farklı, mümkün olduğunca az yağ ve şeker kullanmaya çalıştım. Şeker yerine bal seçtim, aslında diyabetik bal düşünmüştüm ama internetten araştırırken bazı sitelerde yasak yiyecekler arasında diyabetik ürünlerinde yeraldığını görünce az miktarda organik bal kullandım. Ama aynı tarif diyabetik bal ile de yapılabilir.


Malzemeler:


Hamuru için:
-1,5 su bardağı tam buğday unu
-2 yemek kaşığı (50 gr) tereyağı
-1 yumurta
-3 yemek kaşığı light süt

Peynirli karışım için:
-1 yemek kaşığı kuşüzümü
-400 gr taze tatlı lor peyniri
-2 yumurta (akı sarısı ayrılmış)
-1 çay bardağı krema
-1 çay bardağı organik bal veya diyabetik bal
-1 yemek kaşığı tam buğday unu
-1 çay kaşığı vanilya
-1 çay kaşığı limon rendesi
-1 çay kaşığı portakal rendesi
-Az deniz tuzu
-1 yemek kaşığı dolmalık fıstık

Yapılışı:


Hamuru hazırlamak için unun ortasını havuz biçiminde açıp tereyağını ufak ufak keserek unun kenarına serpiştiriyoruz. Yumurta ve sütü ortaya koyup hepsini yoğurarak yapışmayan bir hamur haline getiriyoruz. 20 santim çapında bir kelepçeli kalıbı yağlayıp, unlu mutfak tezgahı üzerinde hamuru kalıptan 10 santim daha geniş olacak şekilde merdaneyle açıp, kalıbın tabanını ve kenarlarını kaplayacak şekilde dikkatlice yerleştiriyoruz ve buzdolabında bekletiyoruz.
Peynirli karışımı hazırlamak için lor peynirini geniş bir kabın içinde tahta bir kaşığın tersiyle iyice eziyoruz, yumurta sarılarını ilave edip tahta kaşık yardımıyla, peynirle güzelce harmanlanana kadar karıştırıyoruz. Kuşüzümünün ayıklayıp üzerini kaplayacak kadar suyla bekletiyoruz. Suyu süzülmüş kuşüzümü, krema, bal, un, vanilya, limon ve portakal rendesini ekleyip, tekrar kaşıkla iyice karıştırıyoruz. Yumurta akını bir tutam tuz ilavesiyle sert kar haline gelinceye kadar çırpıp, tahta kaşık yardımıyla iki seferde lor peynirli karışıma ekliyoruz.
Buzdolabından çıkardığımız tabanın üzerine peynirli karışımı döküp, üzerini kaşığın tersiyle düzeltip dolmalık fıstığı serpiştiriyoruz ve 170 derecede önceden ısıtılmış fırında 1 saat kadar pişiriyoruz. Fırın kapağını son 10-15 dakika içinde açıp kekin üzerinin aldığı rengi kontrol ediyoruz, altın sarısı renk almışsa tamamdır. Eğer çok esmerleşmişse üzerine alüminyum folyo kapatıp pişirmeye devam edip süreyi tamamlıyoruz. 1 saat kadar fırında soğuttuktan sonra, fırından çıkarıp 5-6 saat oda sıcaklığında dinlendiriyoruz ve buzdolabında kaldırıyoruz. Tüm cheesecake'ler gibi 1-2 gün buzdolabında dinlendirirsek lezzetini arttırmış oluruz. Yalnız servisten yarım saat kadar önce ılınması için buzdolabından çıkarırsak iyi olur. Afiyet olsun...


KEPEKLİ KAHVALTI ÇÖREKLERİ

Bu çörekleri kahvaltı için yaptım. Diyabetik bir tarif olmasını kepekli un kullanarak, yağ miktarını azaltarak sağlamaya çalıştım. Bu hali ile poğaça ve ekmeğe alternatif olacağını düşünüyorum. Sabahları genelde kahvaltı etmeden çıkıyoruz evden, işe gidince sağlıklı şeyler yemek zor oluyor, bu nedenle bu çörekleri yapıp, kahvaltı için işe götürebiliriz diye düşünüyorum.

Malzemeler: (20 çörek için)

-1/2 çay bardağı sıvı yağ
-1/2 su bardağı light süt
-1 yumurta
-1/3 demet dereotu(isteğe bağlı)
-1 paket kabartma tozu
-100 gr beyaz peynir
-1 çay kaşığı tuz
-3 su bardağı tam buğday unu

Yapılışı:

Sıvıyağ, yumurta akı, sütü karıştırıp, un, tuz ve kabartma tozunu ekleyerek, meşhur kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğuruyoruz. Doğradığımız dereotunu ekleyip tekrar yoğuruyoruz ve hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp, elimizde açarak ortalarına beyaz peynir koyuyoruz ve kapatıp, yuvarlıyoruz. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp, önceden ısıtılmış 160 derece fırında üzeri kızarana kadar, yaklaşık 30 dakika pişiriyoruz. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

12 Haziran, 2007

PEYNİR VE ZEYTİNLİ MUFFİN

Bu tarifi yazarken eskilere 3 yıl kadar öncesine gittim, çünkü fotoğraftaki peçeteleri balayında almıştım. Mutfağın benim için ne kadar önemli olduğu buradan da anlaşılabilir, kaç kişi balayında gördüğü renkli peçeteleri alır bilemiyorum, sanırım benim gibi mutfak sevdalıları...Tabi bu peçetelerin 3 yıl kadar zamanda ancak bitmesi de ilginç olabilir, çünkü küçüklükten kalma peçete koleksiyonuma artık tek tek peçetelerle değil, tüm paketlerle devam ediyorum:)
Peynirli zeytinli muffinler çay davetlerinde masamızı tuzlular açısından tamamlayacak veya kahvaltılarımızı renklendirecek bir lezzet. Ben daha çok kahvaltı için yapıyorum, koşturmacayla geçen iş günlerinden sonra, haftasonu kahvaltısını lezzetlendirmek için. Tabi aynı tarifi başka malzemelerle yapmak mümkün, salam, sosis, kaşar, yeşil zeytin, sucuk hatta pastırmayla bile olur. Ya da diğer tariflerin arasından yer alan ıspanakla deneyebilirsiniz. Tarif şöyle;
Malzemeler:(12 adet muffin için)

-2 yumurta
-1 su bardağı süt
-1/2 su bardağı sıvıyağ
-1/2 su bardağı çekirdekleri çıkarılmış, doğranmış siyah zeytin
-2/3 su bardağı beyaz peynir
-2 su bardağı un
-1 paket kabartma tozu

Yapılışı:

Öncelikle yumurtalarımızı çırpıyoruz. Sonra süt ve sıvıyağı ekliyoruz. Kabartma tozu, un karışımımızı da ekleyerek kek hamurumuzu hazırlıyoruz. Peynir ve zeytin tuzlu olduğu için ayrıca tuz koymamıza gerek yok. Son olarak peynirleri ve zeytinleri ekleyip, spatula ile karıştırıyoruz. (Bu aşamada mikserle karıştırmak, beyaz peynirlerin çok ezilmesine yol açıyor) Kağıt kalıplarımızı muffin kalıbımızın içine yerleştiriyoruz ve kek hamurumuzdan kalıbın yarısına gelecek kadar koyuyoruz ve 160 dercede önceden ısıtılmış fırında yarım saat kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

08 Haziran, 2007

ÇİLEKLİ TİRAMİSU

Tiramisu... Tiramisu bildiğimiz gibi bir İtalyan tatlısı ve anlamı kelime karşılığı olarak "beni üste çek" yani moralimi düzelt beni üste çıkar. Bu küçük bilgiyi İtalyanca dersi aldığım sevgili Tanju kursa ilk başladığımız günlerde vermişti ve severek yediğim bu tatlının adının anlamını öğrenince daha çok sever oldum. Çünkü anlamını karşılıyor bence, yediğimde kendimi daha iyi hissediyorum tabi fazla kaçırma sınırına kadar gelmemişsem:)
Tiramisuyu çilek zamanı olduğu için yine Feriköy'deki pazardan aldığım mis kokulu çileklerle yaptım. Çok hafif bir yaz tatlısı oldu ve severek yedik. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-30 adet kedi dili bisküvi
-250 gr çilek
-1 kutu labne peyniri
-3 su bardağı süt
-5 çorba kaşığı şeker
-1 yumurta
-1 yemek kaşığı rom
-1,5 çorba kaşığı un
- 1 tatlı kaşığı nişasta
-2 çorba kaşığı granül kahve
-3 çorba kaşığı esmer şeker
-2 tatlı kaşığı kahve likörü
-1 su bardağı sıcak su
-2 yemek kaşığı kakao
-20 gr bitter çikolata

Yapılışı:
Öncelikle kremamızı hazırlıyoruz. Bunun için sütü, şekeri, yumurtayı, un ve nişastayı karıştırarak kısık ateşte kıvam alıncaya kadar pişiriyoruz. Krema pişince içine labne peynirini ve romu ekleyip soğumaya bırakıyoruz. Ayrı bir kapta sıcak su içinde kahve ve esmer şekerimizi eritiyoruz ve biraz ılıyınca kahve likörünü ekliyoruz. (Kahve likörü tarifine bağlantıdan ulaşabilirsiniz) Kedi dili bisküvilerimizi kahveli karışıma batırarak kalıbımızın tabanına diziyoruz. Üzerine dilimlediğimiz çilekleri diziyoruz ve kremanın yarısını kullanarak bisküvi ve çileklerin üzerini kapatıyoruz. 2. sıradada bisküvilerimizi kahveli karışımla ıslatarak diziyoruz ve kalan kremayı üzerine döküyoruz. Son olarak üzerine kakaoyu eliyoruz (eşit dağılması için) ve 1-2 saat buzdolabında bekletiyoruz. Servis yaparken eritilmiş çikolataya batırdığımız çileklerle süslüyoruz. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

06 Haziran, 2007

REZENELİ ŞEKER FASÜLYE

Rezeneli fasülye fikrini, Feriköy'deki organik ürünler pazarındaki tezgahlardan birinin sahibi verdi. Rezene, çayını içmenin dışında çok tanımadığım bir bitki. Aşçı yamağı ile pazarı dolaşırken tüm tezgahlardaki tanımadığımız otları sorduk, rezene de bunlardan biriydi. Tezgahın sahibi olan teyze, sindirim sistemini rahatlaştırıcı etkisi nedeniyle kuru fasülyeye koyabileceğimi ve tek başına da yemeğini yapabileceğimi söyledi. Ben de bu nedenle bütün kış kuru fasülye pişirmeyip, yaz başında yapma hevesine kapıldım ve eve gelince lezzeti övüldüğü için aldığım şeker fasülyeleri çıkarıp birlikte pişirdim. Tarif şöyle;
Malzemeler:
-1 su bardağı fasülye
-1 orta boy soğan
-1 adet yeşil biber
-3 adet domates
-2 dal rezene (doğradığımda 1 yemek kaşığı kadar oldu)
-2 yemek kaşığı sıvıyağ
Yapılışı:
Küçük boyda doğradığımız soğanı sıvıyağda biraz kavurduktan sonra, doğranmış yeşil biberi ekliyoruz. Daha sonra kabuklarını soyduğumuz domatesleri doğrayıp ekliyoruz. Ben yazdan kalma domateslerimi kullandım ve salçaya gerek kalmadı, siz gerekiyorsa 1 tatlı kaşığı biber veya domates salçası ekleyebilirsiniz. 1 gece suda beklettiğimiz fasülyeleri de ekliyoruz, baharat ve tuz ayarını yapıyoruz. En son rezene ve 3 su bardağı suyunu ekleyip, düdüklüde 25 dakika pişiriyoruz. Eğer düdüklümüz yoksa fasülyeleri önceden haşlayıp, sonra aynı işlemleri uygulayabiliriz. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

05 Haziran, 2007

PASTIRMALI MAKARNA

Yemek günlüklerini takip ederken, beğendiğim sayfalar uzun süre güncellenmediğinde sıkılırdım, bugünlerde ben de sayfayı güncellemekte sıkıntı çekiyorum işte ve evde yoğunum, yeni şeyler deneyip, fotoğraflarını çektim ama günlüğe ekleyip tarifleri yazmaya fırsat bulamadım. Bu sorunu en kısa zamanda çözeceğim, bu hafta sonu yeni tarifleri yazıp, daha sık güncelleme yapacağım:)
Pastırmalı makarna özellikle tarifini vereceğim bir yemek değil, sadece pastırmayı seven aşçı yamağına yaptığım ufak bir sürpriz. (daha doğrusu evde yemek yok ne yapalım derken, haftasonu kahvaltısından kalan pastırmaları makarnaya ekleyerek uydurulmuş bir yemek:) Ispanaklı, domatesli ve sade makarnayı haşladıktan sonra 50ml kadar krema ekledim, ocağı kapadıktan sonra Feriköy'deki organik ürünler pazarından aldığım taze kekiklerden 3-4 dalın yapraklarını ekledim ve son olarak pastırmaları doğrayarak ayrı bir tavada hafifçe pişirdim ve makarnaya ekledim. Hepsi bu...Kolay bir akşam yemeği oldu ve severek yedik. Akşam evde yemek yok krizine çözüm olabileceğini düşündüğüm için de sizlerle paşlaşmak istedim. Afiyet olsun...

Devamını Oku...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...