Farkındayım uzun oldu bu ara... Ama istemeden, kendiliğinden oldu, dolu dolu geçen 4 ay içerisinde, yorgun bedenim ve dolu beynim izin vermedi, yenilikleri ve bekleyenleri paylaşmama. Ama söz arayı açmadan telafi edeceğim geçen günleri. 4 ay nasıl olur da insan hiç vakit bulamaz diye düşünebilirsiniz, biraz ara verince insan hakkını vererek dönüş yapmak istiyor, böylece ara açıldıkça açılıyor.
Hayatımdaki büyük değişikliklerden birini yaşadım geçen zaman zarfında. Evimi taşıdım, taşındık. Hem de 2 ay kadar süren tadilat sürecinin üzerine. Haliyle yorucu ve hırpalayıcı oldu son günler. Üstelik İstanbul'a gelişimden beri yaşamakta olduğum Beşiktaş ilçesinden Anadolu yakasına geçiş yaptım. Henüz alıştığımı ve tam olarak yerleştiğimi söyleyemem, ama yeni başlangıçların iyi olduğunu, beraberinde güzellikler getireceğini umuyorum. Tabi ev düzenimi oturttuktan sonra, çok özlediğim yeni mutfak deneyimlerime de döneceğim. Bu arada ise arşivde bekleyen onlarca tarifi ve deneyimi aktarmayı planlıyorum. İlk sırada yantarafı süsleyen nişan daveti var, hayli eskidi masamız, hatta nişanlılar evlendiler geçen hafta:)
Şu sıralar bedenimi ve beynimi dinlendirmek için tatildeyim, evden uzaklaşınca yazmaya da vakit oldu, tatil süresince yazmaya ve İstanbul'daki yoğun günler için hazırlanmaya çalışacağım.
Kısaca hiçbirşeyi bırakmadım, sizlerleyim, aranızdayım....
Not: Gelincikler fotoğrafı, 19 Mayıs yazlık gezimiz (Gelibolu, Eceabat) sırasında çekilmiştir.
Devamını Oku...