Öncelikle böreğin içini hazırlıyoruz, bunun için etimizi büyükçe bir tavada pişmeye bırakıyoruz, etler suyunu bırakacak ama tamamen çektirmeyeceğiz, yani etleri iyice kavurmuyoruz, çünkü pişme fırında da devam edeceği için, etler fazla sert olmamalı. İnce ince doğradığımız soğanları etin üzerine ekliyoruz ve birlikte pişmeye bırakıyoruz. Et hafif sulu haldeyken ocaktan alıp, ince doğranmış maydnozları, karabiber ve tuzunu ilave edip, karıştırıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Tereyağını eritiyoruz ılınınca 2 yumurta ile karıştırıyoruz. Ön hazırlıklarımızı tamamlayınca, börekleri yapmaya başlayabiliriz. Yufkaları üst üste yayıp, 4 eşit parçaya kesiyoruz ve toplam 20 adet üçgen elde ediyoruz. Elde ettiğiniz üçgenleri mendil gibi ortalarından tutup, kahve fincanının içine yerleştiriyoruz ve hazırladığımız tereyağlı harçtan 1 kaşık kadar koyuyoruz ve yufkanın sarkan parçalarından birini üzerine kapatarak, fincanın içine yerleştiriyoruz. Fincanın içine, iç malzememizden 1 yemek kaşığı koyuyoruz, sonra yufkanın diğer sarkan parçalarına tereyağlı karışımdan fırça yardımıyla sürerek, üst üste kapatıyoruz ve fincanın üstüne hafifçe bastırıyoruz. Hazırladığımız böreği dikkatlice tepsimize ters çeviriyoruz, yufkamız bitene kadar, börekleri aynı şekilde hazırlıyoruz. Zor görünüyor ama, fotoğraflarda elimden geldiğince tüm aşamalarını çektim, yardımcı olacağını düşünüyorum. Böreklerimiz tamamlanınca üzerine çırpılmış yumurta sarısı sürüp, çörekotu ve susam serpiştiriyoruz ve önceden ısıtılmış 170 derece fırında üzeri kızarıncaya kadar 20-25 dakika pişiriyoruz. Sıcak olarak yemenizi tavsiye ederim, kalan olursa:) ısıtılınca yeni yapılmış gibi olduğunu da söyleyebilirim. Afiyet olsun...
28 Ağustos, 2007
TÜRK GECESİ-FİNCAN BÖREĞİ
25 Ağustos, 2007
KISA TATİL İZLENİMLERİ VE ÇİLEK LİKÖRÜ
2. gün ise sabah kahvaltısı için Çiçekli Dağı'nda evini açarak, köy kahvaltısı sunan bir yere gittik, tereyağda pişmiş yumurtanın lezzeti, sıcağı unutturdu. Ağaçlar altında, yeşillikler arasında keyifle kahvaltı yaptık. Bahçesinde gezerken bu minik domates ağacını, ve yumurtaya benzer meyveleri olan bitkiyi, çift renkli sardunyaları ve nar ağacını görüntüledim. Kahvaltıdan sonra Sedir Adası'na ve Saklı Göl'e gittik, buralara ve Akyaka'ya ilişkin izlenim ve görüntüleri tatil sonrası paylaşacağım.
Ve gelelim tarifimize, biliyorum çoğunuz çilek mevsimi geçti diyeceksiniz, ama evde dondurulmuş çileğiniz varsa veya manavlarda, pazarlarda az da olsa bulabilirseniz denemenizi tavsiye ederim, hiç olmadı gelecek yaz için not edilebilir. Bu likörün kolay tarafı kahve likörü gibi hemen tüketilebilmesi, yani uzun bir bekleme süresi yok, ama bekletmenin de tadını atrrırdığını belirtmeliyim. Tarif şöyle;
Malzemeler:
-Yarım kilo çilek
-35'lik vokta veya cin (ben cin kullandım)
-1 su bardağı toz şeker
-1 çay kaşığı hindistan cevizi rendesi
Yapılışı:
Çileklerimizi yıkayıp, aromasının çıkması için hafifçe eziyoruz ve üzerine şekeri ilave edip, karıştırarak, recel gibi kaynayana kadar pişiriyoruz. Ocaktan alırken hindistan cevizini ekliyoruz ve karışım ılınınca cini döküp, 1 gece bekletiyoruz ve süzgeçten geçirip, saklayacağımız şişeye aktarıyoruz. Tabi bekleme zamanımız varsa süzme işlemini servis yapacağımız zamana bırakabiliriz. Ben ilk yapışımda alkol oranı fazla gelmişti, eğer sizin de böyle bir sorununuz olursa, likörü tekrar kaynatarak, alkolün bir miktar uçmasını sağlayabilirsiniz. İkram ederken nane yapraklarıyla süsledim, bir dahaki denemeye içine biraz nane koymayı düşünüyorum, belki siz de bu şekilde denersiniz. Afiyet olsun...
23 Ağustos, 2007
DOMATESLİ SARDALYA
20 Ağustos, 2007
# 25 KAHVALTI YE- BİBERLİ LOR ve 4 PEYNİRLİ EKMEK
17 Ağustos, 2007
ZEYTİNYAĞLI YAPRAK SARMASI
Malzemeler:
-3-4 adet kuru soğan
-1 çay bardağı zeytinyağı
-2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
-2 su bardağı pirinç
-1 yemek kaşığı kuru nane
-1 tatlı kaşığı karabiber
-1 tatlı kaşığı kırmızıbiber
-2 tatlı kaşığı şeker
-2 yemek kaşığı kuş üzümü
-1,5 limonun suyu
-1 tatlı kaşığı tuz
-1 çay bardağı kaynamış su
-1/2 kg asma yaprağı
-2 su bardağı kaynamış su
Yapılışı:
16 Ağustos, 2007
KORUK EKŞİLİ KISIR
-1 kuru soğan
-1 yemek kaşığı domates salçası
-1 yemek kaşığı biber salçası
-2 su bardağı sıcak su
-1 tatlı kaşığı tuz
-5-6 dal taze soğan
-1 yemek kaşığı pul biber
-1 tatlı kaşığı karabiber
-1/2 limon suyu
-3 yemek kaşığı zeytinyağı
-2 adet domates
15 Ağustos, 2007
AVCI BÖREĞİ
-300gr kıyma
-2 adet soğan
-1 yemek kaşığı biber salçası
-1/2 çay bardağı bulgur
-1 çay bardağı sıcak su
-1/2 su bardağı ceviz içi, dövülmüş
-1 tatlı kaşığı tuz
-1 tatlı kaşığı karabiber
-1 su bardağı maydanoz
-1 yumurta
-Galeta unu
14 Ağustos, 2007
PRENSES TATLISI (İRMİK TATLISI) VE VİŞNELİ ÇİKOLATALI MUFFİNLER
-1 su bardağı yoğurt (ben kefir kullandım)
-1 su bardağından az eksik sıvıyağ
-1 su bardağı şeker
-2,5 su bardağı un
-1 paket vanilya
-1 paket kabartma tozu
-1 su bardağı damla çikolatalı
-1 su bardağı vişne
Yapılışı:
Yumurta ve şekerimizi, şeker eriyip, karışım kabarana kadar çırpıyoruz. Sonra yoğurt(veya süt, kefir) ve sıvıyağı ekleyip, çırpmaya devam ediyoruz. Sonra kabartma tozu ve vanilya ile karıştırdığımız unu karışıma azar azar ekliyoruz. Son olarak damla çikolataları ekleyip, bir spatula veya kaşıkla karıştırıyoruz. Yağladığımız veya kağıt koyduğumuz kalıplara karışımımızı paylaştırıyoruz, daha sonra üzerlerine istediğimiz kadar vişne(ben 4'er tane koydum) yerleştirip, haififçe kekin içine batırıyoruz. Keklerimizi önceden ısıtılmış 160 derece fırında 35 dakika kadar pişiriyoruz.(Süre konusunda emin olmak için kürdan testini uygulayabilirsiniz) Afiyet olsun...
13 Ağustos, 2007
ÇAY KEYFİ ve UN KURABİYESİ
03 Ağustos, 2007
KAHVELİ MİNİK YILDIZLAR ve FINDIKLI KURABİYE ORDUSU
-1,5 su bardağı un (elenmiş)
-1 paket vanilya
-2 çorba kaşığı şeker
-1 su bardağı dövülmüş fındık
-1,5 çorba kaşığı tarçın
-1,5 çorba kaşığı pudra şekeri