04 Aralık, 2017

3 LEZZETLİ ÖRGÜ BÖREK





















Örgü börek, hem de her bir rulosunda farklı lezzetler olan bir börek düşünün... Bir ruloda patates ve peynirin uyumu varken, diğer ruloda paçanga böreği tadı olsun, bir taraftan da ıspanak ve havuç ile sebzeli bir tad gelsin. :) 

Geçtiğimiz günlerde blog kızları buluşmamızın menüsündeydi bu börek, menüyü oluşturmaya çalışırken farklı bir börek yapmak istedim, hem lezzetli olsun, hem de göze hitap etsin dedim ve ortaya bu börek çıktı. Çıkış noktamda blogda yer alan iki börek tarifim oldu, 3 kat tat böreğim ile ıspanaklı örgü börek. Bu iki böreğin karışımı olarak her damağa hitap edecek bu böreği yaptım. Nasıl mı?

Malzemeler: 

- 5 adet yufka
- 1 adet yumurta sarısı
- 200 gr tereyağ (eritilmiş soğutulmuş)

3 farklı iç harcı için;

Patatesli rulo icin:

- 3 adet orta boy haşlanmış patates 
- 1 su bardağı rendelenmiş eski kaşar peyniri 
- Tuz, karabiber

Pastırmalı rulo için;

- 200 gr pastırma 
- 1 su bardağı rendelenmiş taze kaşar peyniri 
- 1 adet kapya biber 
- 1 adet yeşil biber
- 1 orta boy domates 🍅 
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı 
-Tuz, karabiber

Ispanaklı harç için;

 - Yarım kilo ıspanak 
- 3 adet rendelenmiş havuç 
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı 
- Tuz, karabiber


 
Yapılışı:

Öncelikle iç harçları hazırlıyoruz.Patatesli harç için, haşlanmış patatesleri ezip, eski kaşar  ve tuz, karabiber ilavesiyle karıştırıyoruz. 
Pastırmalı harç için, önce pastırmalarımızı doğrayıp, az yağ ile hafifçe soteliyoruz ve tavadan alıyoruz. Ayni tavada doğranmış biberlerimizi zeytinyağı ile pişirdikten sonra, doğranmış domatesimizi ekleyip, tuz ve karabiber ile tatlandırıp, domates 🍅 suyunu çekince ocaktan alıp, pastırmasını ekliyoruz. Soğudunda da rende kaşar ekliyoruz. 
Ispanaklı harç için, rendelenmiş havuçlarımızı zeytinyağı ile kavurup, sönmesini sağlıyoruz. Ayrı bir tavada yine az zeytinyağı ile ayıklanıp, yıkanmış ve irice doğranmış ıspanaklarımızı kabarıklığı sonene kadar pişiriyoruz, burada hızlı bir kavurma gibi düşünün, böylece ıspanağın suyunu salmasını önleyeceğiz. Tuz ve karabiber ilavesinden sonra ocaktan alıyoruz. Soğuyunca pişirdiğimiz havuç  ile karıştırıyoruz.



Artık börek rulolarımızı hazırlamaya başlayabiliriz. Yufkalardan birini açıp, üzerine fırça yardımı ile tereyağını sürüyoruz ve patatesli harcı her tarafına gelecek şekilde serpiştirerek yayıyoruz ve yufkayı bir ucundan başlayarak sarıp, rulo haline getiriyoruz. Sonra bir yufkayı ikiye bölüp, yarısına yine tereyağ sürüp, hazırladığımız ruloyu bu yufka ile sarıyoruz. Bunu yapmamızın sebebi, harç nedeniyle yumuşayan yufkanın örme sırasında yırtılmasını önlemek icin biraz kalınlaştırmak ve tereyağ ile daha çıtır çıtır bir doku sağlamak.

 Pastırmalı ve ıspanaklı iç harçları ile de ayni işlemi tekrarlayıp, 3 adet büyük ve kalınca rulo elde ediyoruz. (Kalan yarım yufkayı kendinize minik bir börek veya gözleme  yapabilirsiniz.) Rulolarımızı yanyana koyup, sac örgüsü yapar gibi örüyoruz. Başlama ve bitirme noktalarını elimizle biraraya getirip düzeltebiliriz. Örme işlemine iliskin fotoğrafları ve böreğin iç görüntüsünü görebilirsiniz. Orgumuz hazır olunca pişireceğimiz tepsiye yağlı kağıt üzerinde alıp, üzerine yumurta sarısı sürüp, susam ve çörek otu serpiştirip, önceden ısıtılmış 180 derece fırında 55-60 dakika üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun...


Devamını Oku...

30 Kasım, 2017

TUZLU CHEESECAKE - SAVORY CHEESECAKE


Tuzlu cheesecake....nasıl olur diyenlerinizi duyar gibiyim️. Hep tatlısını yemeye alışık olduğumuz cheesecake tuzlu olarak da yapılabilen bir yiyecek çeşidi. Tam bir peynir 🧀 sever olarak cheesecake ile aram iyidir, bilenler bilir️ Blog sayfamda çok sayıda ve çeşitte cheesecake tarifi mevcut ama ilk defa bir tuzlu tuzlu cheesecake ile karşınızdayım. 
Evet beklentilerin dışında bir lezzet, peynir 🧀 ile aranız iyi ise seveceğiniz ve yiyenleri şaşırtabileceğiniz bir tarif olarak not edebilirsiniz. Kahvaltı sofralarına, yemek davetlerine yakışır, meze gibi düşünebilir ve kraker türü eşlikçilerle servis yapabilirsiniz. 


Malzemeler:

Taban icin:
- 2 paket çubuk kraker
- 60 gr tereyağ (tepeleme 1 yemek kaşığı)
- 1-2 yemek kaşığı süt 


Üstü için:
- 700 gr krem peynir
- 2 yumurta
- 50 ml krema
- 5-6 kurutulmuş domates 🍅 
- 3-4 dal frenk soğanı (2-3 dal taze soğan da olur)
- 2-3 dal taze kekik 🌿 ( sadece yaprakları)
- Az miktarda Rokfor peyniri ( arasına serpiştirmek icin, sevdiğiniz başka uyumlu olacak peynirler  de olabilir) 

Sosu için:
 - 2 tane mor soğan
 - 2-3 yemek kaşığı zeytinyağ 
- 10 adet çeri domates 
- Tuz, karabiber
 - 1 yemek kaşığı balzamik sirke

Yapılışı:

Öncelikle tabanımızı hazırlıyoruz. Çubuk krakerleri rondodan geçirip, erittiğimiz tereyağını ılık olarak ekleyip karıştırıyoruz. Süt ilavesi ile karışımı tamamlıyoruz ve kalıbımızın tabanına bastırarak yerleştiriyoruz, cheesecake harcını hazırlarken buzdolabında bekletiyoruz. 
Krem peynirimizi krema ile çarptıktan sonra yumurtalarımızı tek tek ekleyip karıştırıyoruz. Çok çırpma tüm cheesecakeler icin çatlamaya sebep olacağından dikkatli oluyoruz. Son olarak incecik kıydığımız soğanımızı, kekik yapraklarını ve ufak doğradığımız kurutulmuş domatesimizi ( daha önceden sıcak su ile yumuşatıp fazla suyunu almalıyız) ekliyoruz. Harcımızın yarısını kalıba döktükten sonra ortasına rokfor peynirini elimizle ufak parçalara bölüp, serpiştiriyoruz. Kalan harcı üstüne döküp, önceden ısıtılmış 160 derece fırında 45 dakika pişiriyoruz. 
Üst sosu icin doğranmış soğanı zeytinyağında pişiriyoruz, üzerine çeri domatesleri ve balzamik sirkeyi ekleyip yumuşasana kadar pişiriyoruz. Tuz ve karabiber ile lezzetlendirdikten sonra ocaktan alıyoruz. 
Cheesecake soğuyup dinlenince, servis öncesi sosunu döküyoruz. Biberiye dalları ile süslüyoruz. 

Afiyet olsun. 
Devamını Oku...

28 Kasım, 2017

ÇİKOLATA VE BADEMLİ UNSUZ KEK - TORTA CAPRESE - CAPRECE CAKE


Çikolatalı unsuz kek, orjinal adıyla torta caprese, İtalya'nın Capri Adası'na ait geleneksel bir tarif. Bu ünlü tarifin  nasıl oluştuğuna dair bir kaç efsane mevcut. Bunlardan biri Napoli Kralı ile evli olan Avusturya prensesinin Capri Adası ziyareti sırasında, prensesin kendi ülkesine ait, başka bir çikolatalı tarif olan sacher kek/turta istediği ve tarifi bilmeyen şeflerin kendi bölgelerindeki bademi kullanarak bu kekin tarifini yarattığını söylerken, başka bir hikaye ise yine Capri Adası'na gelen turistleri ağırlayan bir restoran şefinin keke un koymayı unutması üzerine bu tarifin oluştuğunu ve turistlerin beğenmesi sonucu yayıldığını söylüyor. Her iki iddiaya göre de kek Capri Adasın'na aittir. Kekin ilk defa 1920'lerde yapıldığı, ilk zamanlar dönemin sosyalleşme ortamı olan çay partilerinde ikram edildiği iddia edilmektedir. 


Benim gibi tarifler nasıl oluştu sorularına cevap arayanlardansanız bu bilgiler sizi mutlu eder, ben bu kekin un koymayı unutan şef tarafından yapıldığını varsaymayı tercih ediyorum:)


Gelelim bu kek nasıl mutfağımın favori tariflerinden biri oldu, çünkü bu keke benzeyen bazı tarifleri denemiş ve dışarda yemiştim. Ancak geçen yıl Amalfi'de yaptığımız tatil sırasında her akşam gittiğimiz ve bu sevimli tatil beldesinin meydanında bulunan Andrea Pansa isimli pastane (bizdeki pastane kavramından biraz farklı ama en uygun tanım sanırım) oldu. Burası da 1830'dan beri varolan bir aile işletmesi. Menüsünde yer alan nefis tatlılar arasında en çok caprese cake yedik sanıyorum ama dönüşte yapmak istesemde uzun süre fırsat bulamadım, ta ki bu yıl Mayıs ayında Roma'ya gidip dönene kadar. 


Roma'da İspanyol Merdivenleri'nin karşısında kalan Via Condotti üzerinde yer alan 150 yıllık bir mekan olan Caffe Greco'da tatilimizin uğrak mekanlarından oldu, buradaki çok zengin çeşitliliğe rağmen yine sıklıkla torta caprese yani caprese cake yemeyi tercih ettik. Tabi dönüşte mutfakta yapılan ilk tatlı bu nefis kek oldu.

Bol çikolata ile biraz brownie görünümde olsa da tadı içindeki badem ununun baskınlığı ile farklı bir lezzet. Tarifi araştırırken bir kaç web sayfafını inceledim, ayrıca Pansa Pastanesi'nin menusünde bulunan bilgilerden de faydalandım sonuçta Little Viena blogunun tarifinde karar kıldım. Ancak bu tarifte bulunan şekeri de kullanmak istemedim onun yerine stevia ve hindistan cevizi şekeri denedim ve farklı olarak az miktarda krema ekledim. Kremayı neden ekledin derseniz, aslında çok gerekli değil, adından da anlaşılacağı üzere bu kek bir çeşit turta ve hamur çok nemli olması gerekmiyor, ama ben denemelerim sırasında az miktarda yumuşatma amacıyla krema ekledim, karar size ait. Ayrıca stevia veya hindistan cevizi şekeri yerine normal şeker de kullanabilirsiniz. Tarifi aşağıya seçenekli olarak ekliyorum. Ölçüler 24-26 cm'lik kalıp için uygun olacaktır.


Malzemeler:

- 4 yumurta
- 200 gr tereyağ
- 160 gr pudra şekeri (yerine 100 gr hindistan cevizi şekeri veya 1 yemek kaşığı toz stevia)
- 255 gr badem unu
- 200 gr bitter çikolata
- 2 yemek kaşığı krema (benim ilavem)
- Bir çimdik tuz

Yapılışı:

Çikolata ve tereyağını benmari (bain-marie) kurarak eritiyoruz. (yani alttan kaynayan suyla temas etmeyen bir kap içinde, buharın sıcaklığı ile) Yumurtaların beyaz ve sarılarını ayırıyoruz. Beyazlarını 1 yemek kaşığı şeker ile bembeyaz bir köpük olana kadar çırpıyoruz.(Şeker yerine stevia veya hindistan cevizi şekeri kullanacaksanız, yumurta aklarını sade olarak çırpın.) Yumurta sarılarını da ayrı bir kapta kalan şeker ile (veya hindistan cevizi şekeri veya stevia ile) sarı bir köpük olana kadar çırpın. Yumurta sarılı karışıma önce ılımış olan çikolata ve tereyağ karışımını, sonra da badem ununu, tuzu ekleyip, iyice karışmasını sağlıyoruz. Son olarak yumurta beyazlarını ilave ediyoruz ve yumurta beyazları karışım içinde kaybolana kadar yumuşak dairesel hareketlerle karıştıryoruz. Yumurta beyazlarını ekledikten sonra mikser yerine spatula kullanmanızı tavsiye ederim, yumurtanın köpüğünü söndürmeden karıştırabiliriz bu şekilde. Kek karışımımızı, taban ve kenarlarını yağladığımız ve tabanına ayrıca yağlı kağıt serdiğimiz kalıbımıza boşaltıyoruz. Önceden ısıtılmış 175 derece fırında 45-50 dakika pişiriyoruz. Fırından alınca ılımasını bekleyip, öyle kalıptan çıkarıyoruz. Eğer şeker kullandıysanız, servis öncesinde pudra şekeri serpiştirebilirsiniz. Afiyet olsun...



Devamını Oku...

10 Ekim, 2017

İTALYANCA GRUBUM İLE KAHVALTI ve PRATİK ÖNERİLER


Uzun bir aradan sonra herkese merhaba... Bloga yazmaya yazmaya paslanmışım:(. Geçen seneki yılbaşı partisini bir hız eklemiştim bloga ama arkası bugüneymiş. Şu anda şeytanın bacağını kırma deyimini  derinliklerimde hissediyorum. Ne demişler geç olsun, güç olmasın....

Bugünkü paylaşımın konusu olan kahvaltı, blog takipçilerinin tanıdığı "sevgili italyanca grubum"a hazırladığım davetin gerçekleştiği günlerde yeni sayılabilecek, hala yaşamakta olduğumuz evde gerçekleşmişti. Tabi bunlar teferruat, ne diyelim, o günün kısa hikayesinden sonra kahvaltı önerilerime ve kolay bir iki tarife geçelim. Zaten blogda en çok aranan ve okunan konu kahvaltı sofraları ve tarifleri.

2003 yılından beri arkadaşlık ettiğimiz "sevgili italyanca grubum"u uzun süredir görüşmüyoruz buluşalım diyerek evimize kahvaltıya davet ettim. Normalde kalabalık gruplarda organizasyon zordur bilirsiniz. Ama buluşma tarihine bir haftadan az bir zaman olmasına rağmen çoğunluğumuza uyan bir program oldu ve Kasım ayının güzel bir pazar sabahı evimizde buluştuk. 

9 yetişkin ve 2 çocuktan oluşan kadromuz uzun bir kahvaltı ile bol sohbet ile hasret gidermiş olduk. Gelelim ne yedik, ne içtik. İlk fotoğrafda masamızın genel durumu var. Aşağıdaki fotoğrafda ise masanın eşlikçileri var; bütün poğaça, brioche ekmeği ve su böreği ve kahvaltı üstüne hazırladığım balkabaklı magnolia puding...

Her kahvaltı sofrasının vazgeçilmezi olan peynir tabağı, örgü, sepet, keçi, rokfor ve dil peynirinden oluşan tabağımızda ayrıca pastırma ve badem ile ceviz de vardı. Sunumu güzelleştirmek ve lezzetlerin cazibesini arttırmak için çeşitleri ahşap bir kesme tahtasında servis edip, biberiyelerle süsledim ayrıca peynir işaretleyici ile çeşitlerin isimlerini yazdım.

Zeytinlerimizi ayaklı küçük kaseler içinde servis ettim ve taze kekik dalları ile süsledim. Ayrıca nar ekşisi eklenmiş siyah zeytin ezmesi ve hazır olarak aldığım lor peyniri dolgulu, acı biber turşusu vardı.


Masamızda yer alan tereyağımızda iki türdü, sade ama kalp şeklinde tereyağımız yanında fırınlanmış sarmısak ve antep fıstığı ile az tuz eklediğim çubuk formlu tereyağı vardı. Nasıl yaptın derseniz oda sıcaklığında yumuşattığım tereyağını çeşnilendirerek kalıplara doldurup, tekrar katılaşması için dondurucu/buzdolabına koydum.


Peynir tabağına sığmayan eski va taze kaşar peynirlerini de porselen bir tahta üzerinde yanında kakaolu helva ile birlikte sundum.


Ve kahvaltı davetlerimin vazgeçilmez lezzeti haline gelen süt reçeli, tarife linkden ulaşabilirsiniz, hala yapmayan tatmayan kaldıysa mutlaka denemeli derim.


Diğer reçellerimiz ise aşağıda hepsi bizim evde pişmemiş olsa da hepsi ev yapımı idi. Zencefil, kumkuat, vişne, şeftali, balkabağı, çilek...

Antep fıstığı, ceviz, sarmısak, ezine peyniri ve baharatlar bir araya gelirse ne olur, tabi ki girit ezmesi, bu meze de bizim evin hem kahvaltı hem yemek sofralarında çokça yapılan bir tarifidir, Cibalıkapı Balıkçısına ait olan tarifi ayrıca yazacağım.


Kimyonlu domates daha önce bloga yazdığım bir yazlık tarif. Püf noktası lezzetli yaz domatesi ile yapılması, bol zeytinyağında kimyon ve tuz ile tatlandırılmış doğranmış domatesden yapılıyor. 


Rokalı keçi peyniri ise daha önce Berlin tatilimizde yeyip çok beğendiğimiz bir lezzet, keçi peynirini az sarmısak bol roka ve zeytinyağı ile blendardan geçirerek hazırlıyoruz. 


Bal kaymak ikilisinin olmadığı bir kahvaltı daveti olmamalı sanki....


Aşağıdaki ise bir pogaça, hamuru tek tek hazırlamak yerine bütün olarak yaptım. Tarifini paylaşmaya niyetliyim, ben ekleyene kadar yapmak isterseniz kliasik bir poğaça hamuru tarifi ile yapabilirsiniz. Hamuru iki parçaya ayırıp, yarısını kalıba yayıp, iç malzemesini koyduktan sonra kalan parçayı kapatabilirsiniz. üzerine çörekotu ve yumurta sarısı ve pişirme.



Bu brioche ekmeğini de çok uzun bir aradan sonra yapmış oldum. Tarifine buradan ulaşabilirsiniz. Bal kaymak ikilisi ve reçel peynir çeşitleri için hafif tatlı haliyle çok güzel oluyor. 



Geçtiğimiz yaz evde fırında yazın lezzetli domateslerinden kurutmuştum bir miktar, bu fotoğrafda görülen onlardan. Domatesleri fırında 60 derece sıcaklıkda 12-18 saat aralığında kurutabildim ve sonrasında zeytinyağında sakladım.


Şarküteriye alışık bir toplumuz, pazar kahvaltılarına genelde sucuk, pastıma eşlik eder, ben pastırmayı peynir tabağında ikram ettiğim için, sucuk ve sosis pişirdim, fırında pişirdikten sonra, soğumasını önlemek için döküm servisle sundum.

Ve gelelim finale... Finalde o gün yiyen herkesden tam not alan, hatta kahvaltı üstüne ikinci porsiyonuna talep olan bir tatlımız vardı. Balkabaklı magnolia puding, ben orjinalini yedikten sonra en yakın nasıl yaparım araştırmaları sonrası ulaştığım pudingimi bu defa balkabağı ceviz ikilisi ile hazırladım. Bu da paylaşılacak tarifler arasına girsin. Tarifi yazarken daha önce yapmış olduğum muzlu, çilekli ve şeftalili çeşitlerininin de tarifini vereceğim.


Mutfağımızdaki ufak karatahtaya Yağmur mudahalesi....


Güzel günümüzün tatlı bir hatırası, hayat dostlarla ve keyifli sofralarla güzel....



Devamını Oku...

12 Ocak, 2017

SÜT REÇELİ / SÜT KARAMELİ - DULCE DE LECHE


Süt reçeli ile tanışmam 7-8 yıl öncesi takip ettiğim yabancı bloglardan biri sayesinde olmuştu, eskiden beri karamel tadında olan lezzetleri severim. Yabancı blogda "dulce de leche" kullanılan bir tarif paylaşılmıştı ben de doğal olarak nasıl temin edebilirim veya  evde nasıl yaparım araştırmasına girdim. O zamanlar süt reçeli için Türkçe bir kaynak bulamadım. İlk rastladığım tarifler de yoğunlaştırılmış sütün fırınlanması şeklindeydi ki burada kullanılan yoğunlaştırılmış sütte hazır bir malzemeydi ve zorlukla bulduğum malzeme ile bir kez denedim ve lezzetinden çok memnun kalmadım. 

Sonraki dönemde yine yabancı kaynaklardan (özellikle bir web sitesi vermiyorum, pek çok sitede aynı tarif paylaşılmış, zaten türkçe olarak da pek çok paylaşım var artık, tarif çok standart) bulduğum normal sütle yapılan tarifi uyguladım. Bu defa sonuç muhteşemdi ve süt karameli hayatımıza çıkmamak üzere girmiş oldu. Evde yoğurdumuzu yapmak için aldığım çiğ süt ile kavanoz kavanoz süt reçeli yapar oldum. Hatta Yağmur'un 2. yaş günü partisi için misafirlerimize hediye olarak minik kavanozlarda süt reçeli yapmıştım ve doğum gününe katılanlardan bolca beğeni ve tarif sorusunun yanısıra seri üretime geçme önerisi almıştım.

Alacarte by Neslos'u takip edenler bilirler, kahvaltı davetlerinde hep masamızda olan bu lezzet , son blog buluşmamızda da vardı ve instagram üzerinden çokça tarif istendi. Ben de artık nihayet yazabiliyorum tarifi. Malzemeler başta da belirttiğim gibi standart, süt, şeker ve karbonat, isteğe bağlı olarak tadı dengelemek için az miktarda tuz. Ben reçeli yaparken şimdiye kadar tuz kullanmadım ancak tuzlu karamelin lezzetine yapılan övgüleri düşünürsek, iyi bir tuzun az miktarda kullanılabileceğini düşünüyorum. Bir dahaki sefere deneme yapıp, sonucunu da not olarak ekleyeceğim. 
Süt reçeli için bir diğer malzeme de karbonat, ne işe yarar derseniz, pişirme sırasında sütün içindeki proteinlerin pıhtılaşmasını engellemeye yarıyor. Kişisel deneyimimde bunu garantilemenin tek yolunun kısık ateşte ve yeteri kadar karıştırarak olduğunu söyleyebilirim.  Bu nedenle karbonat olmaksızın da süt reçeli yapılır. Ayrıca bazı tariflerde vanilya kullananlar var, pişme sonrasında tereyağ veya krema ekleyenler var. Ben yağlı bir çiğ süt kullandığım için ve lezzetinden kıvamından memnun kaldığım için kullanmadım ve iyi bir reçel için gerekli olmadığını düşünüyorum. Pişme sırasında, dikkatinize rağmen bir pıhtılaşma oluşursa, blendardan geçirebilirsiniz ama tarifi dikkatle uyguladığınızda kıvamı pürüzsüz, lezzetli bir reçel elde edeceğinizden eminim.


Malzemeler:

-1 litre çiğ süt
-1 su bardağı toz şeker
-1 silme çay kaşığı karbonat

Yapılışı:

Derin bir tencereye süt ve toz şekeri koyup kaynama noktasına getiriyoruz. Burada derin bir tencere tercih etmek önemli çünkü reçel uzun süre kaynayacağı için taşma ve etrafa sıçrama olasılığını azaltabiliriz. Süt ve şeker kaynayınca karbonatı ekliyoruz ve bu aşamadan sonra pişirme ateşi mutlaka kısık olmalı. Karbonatı eklediğinizde de ani bir kabarma olacak bu durum için de hazırlıklı olun. Kısık ateşte sürekli değil ama sıklıkla karıştırarak 2,5 -3 saat kadar geçen bir süre sonrasında süt neredeyse beşte bir oranında azalacak, kıvamı ve rengi koyulaşacak. Ocaktan aldıktan sonra hemen muhafaza edeceğiniz cam kaba almalısınız çünkü pişme süreci devam edecektir. Bu şekilde hazırladığınız reçel bir ay, hatta bitmiyorsa daha uzun kalabiliyor. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

30 Aralık, 2016

2017 YENİ YIL PARTİMİZ


Sene 2010 Aralık ayının 11. günü 11 blogger bizim evde toplanmış ve "hoşgelesin 2011" demiştik. Blog buluşmalarımızın daha yeni başladığı bu günlerde bizim evdeki ilk buluşmaydı ve kendimce çok özenmiştim. sanırım hepimiz için özel ve güzel bir gündü, bugünün hatırasını da hepimiz ayrı ayrı bloglarımıza yazmıştık. Benim yazımı ve yeni yıl partimizin hikayesini buradan okuyabilirsiniz. Yazımın sonunda da dostlarımın yazılarına erişim linkinden ulaşabilirsiniz.

Bugün ise paylaşıma konu olan yine bir yeni yıl karşılama partisi ve bizim yeni evimize yine ilk defa geliniyor, 6 yıl aradan sonra evimizde tekrar yeni yıl buluşması olacağı için yine özenle hazırlanan bir Nesloş var, bu defa tabi ailemize 2011'de katılan Yağmur'u da unutmamak gerek.


Cumartesi günü instagram takipçileri hikayeden ve paylaşımlardan bolca gördüler partimizi ve detayları ama ben daha önceki yeni yıl parti yazımızdaki gibi buradan daha detaylı olarak paylaşmak ve bu güzel hatırayı unutulmaz hale getirmek istiyorum.


Parti hazırlıkları yaparken biraz telaşlı geçen günler, arıza yapıp beni yolda bırakan araba derken cuma akşamına kadar ne renk üzerinde ilerleyeceğime karar verememiştim, haftaiçi grup yazışmalarımızda menümüze karar vermiştik, ben de yemek takımı ve servis tabaklarını düşünmüştüm ama masa nasıl olmalıydı konusunda verilmiş bir kararım yoktu. Ama iş başa düşünce insan beklediğinden daha iyi performans gösterebiliyor. Benim de öyle oldu, cuma akşamı masa örtüme karar verince gerisi hızla geldi, hemen masayı kurdum, servis için tatlı ve tuzlu büfesini ve gereken tabak vs'yi çıkardım. Peçeteleri katlarken saatin gece 3 olduğunu hatırlıyorum, sonrasında evde olan minik peçete halkalarını da sandalyeleri süslemek için kullandım ve hazırlıklar sırasında dağıttığım etrafı toparlayarak uyumaya karar verdim. Çünkü misafirlerim brunch için geleceklerdi ve erken kalkıp yiyecek hazırlıklarını yapmalıydım.


Kısa bir uyku sonrası hazırlıklar için mekan mutfak olmuştu.Masamız hazırdı içim rahatlamıştı. Evimiz de aralık başında kurduğumuz ağacımızla beraber yavaş yavaş süslenmişti zaten. Önce peynir tabağımızı ve zeytin çelengimizi hazırladım. menüye benim eklemem olan diğer tarifleri hazırladım ve tam da bu sırada misafirlerimiz gelmeye başladılar. (aslında herşeyi hazırlarken kendime pek vakit bulamamıştım ama kısa bir toparlanmayla arkadaşlarımın yanına çıkabildim:)


Tuzlu büfemiz bol çeşitliydi ve yiyeceklerimiz yeni yıl ruhuna uygun olarak hazırlanıp yerini almıştı.


Çam ağacı şeklindeki peynir tabağımız benim elimden, rokfor, isli peynir, gouda, burgu, eski kaşar, dil peyniri, beyaz peynir,top peynir ve krem peynirden geyikler ile hazırladığım tabağı, biberiye, nane, fesleğen, frenk maydanozu, badem, ceviz, frenk üzümü ve kırmızı ve siyah üzüm çeşitleri ile süsledim.


Masmızın en çok beğenilen tabağı, en kolay tabaktı aslında. Aşağıda görülen yılbaşı çelengi formunda sunulmuş olan zeytin tabağı. Çelenk için taban kısımda bolca biberiye kullandım üzerine siyah, çizik, biberli ve yeşil zeytin çeşitleri ve peynirli biber turşusu ile süsledim, son olarak kurabiye kalıbı ile kestiğim yıldız sarı biber ile süsledim.


Buluşmanın bende olacağını konuştuğumuzda, annemlerin de İstanbul'da olma ihtimali vardı ve partimiz için o da heveslenmişti ama soğuyan havalar nedeniyle kısmet olmadı. Annem kendisi gelemese de lezzetlerini masamıza göndermişti. Besmeç annemin elinden masamıza geldi, ben sadece parti sabahı fırınladım bulgurla fazlaca yoğurularak yapılan bu yöresel köfteyi, tarifine linkten ulaşabilirsiniz. Ben servisde lezzet arttırmak için ev yapımı domates sosumu ve annemin yaptığı kornişon turşuyu tercih ettim. Tuzlu büfesi fotoğraflarında görebilirsiniz.


Menümüze karar verirken genelde dengeli bir menü olmasına uğraşıyoruz. Salata ve tuzluyu dengeli yapıp, tatlıyı az tutuyoruz. Menümüzdeki salatalardan biri yeşil elmalı kereviz salatası idi. Selenciğim bizim için hazırlayıp getirmişti.


Masanın hazırlaması kolay ama göz alıcı lezzetlerinden biri de brokoli ağacı idi. Fadimeciğim, soslu bir brokoli salatası yapacağını söyleyince bir miktarını sade getirmesini rica ettim ve ortaya bu güzel ağaç çıktı. 


Aşağıda gördüğünüz ise yoğurt ile soslanmış, üzümlü brokoli salatası, çiğ brokolinin bu kadar beğenileceğini hiçbirimiz düşünmemiştik:)


Ispanaklı pay, makaron ve ekşi mayalı ekmek kraliçemiz Münevver Ablamın yaptığı nefis bir lezzetti. Tarifin orjinal kaynağı Selin Kutucular, Selin Hanım çam ağacı formunda hazırlamıştı, bizim de ilk planımız öyle olsa da sonradan bu harika yılbaşı çorabı formu çıktı ortaya.Yılbaşı sofralarına çok uyacak bir tarif, hem göze hem de damağa hitap ediyor.


Kabak çiçeği dolması da yazın yemeye alışık olduğumuz bir güzellik, bu dolmalar da annemi temsilen masamıza yerleşti. Bana sadece buzluktan çıkarıp pişirmek ve yine çelenk şeklinde servis etmek düştü. Çelenk tabanı için dereotu, fiyonk için kırmızı biber kullandım. Kırmızı biber ile daha rahat çalışmak için hafifçe haşlamanızı tavsiye ederim, benim o gün vaktim olmadığından yapamadım. Tarif burada...


Buluşmalarımızın vazgeçilmez tadlarından biri de kişler, kimi zaman patlıcanlı, kimi zaman soğanlı, kimi zaman peynirli olabiliyor ama her seferinde afiyetle yiyoruz. Bu defa masamızı süsleyen kiş üzerinde çam ağaçları olan ve Esracığımın yaptığı pırasalı kişti. Tarif için blogdaki kişler dosyasından faydalanabilirsiniz.


Pastırmalı ve kaşar peynirli milföy börek hem çok şık hem de çok lezzetliydi. Mügecim bu nefis tadın tarifini hemen yazmış, buradan ulaşabilirsiniz.


Mütebbel Lübnan mutfağı kaynaklı ama tüm Arap Mutfaklarında ufak farklarla uygulanan bir tarif. En kısa anlatımla tahinli patlıcan salatası diyebiliriz. Ama parti soframızdaki salata o kadar lezzetliydi ki kısa anlatmak mümkün olmaz. Tarifi yapan Müge içine ceviz de ekleyip sarmısaklı yoğurtla lezzetlendirmişti. Bu tarif de yılbaşı için çok uygun.


Ve yeni yıl sofralarımızın vazgeçilmez klasiklerinden biri olan çam ağacı patates salatası. Tarif son derece kolay ve blogda mecvut. Sadece bu defa süslemesi azıcık farklı. 


Buluşma brunch olunca kahvaltılık peynir, zeytinin yanı sıra biraz da reçel ekledim. Annemin ve kayınvalidemin yaptığı meyve reçellerinin haricinde bal ve benim yaptığım süt reçeli vardı. 


Girit mezesi benim en sevdiğim peynir mezesi diyebilirim. Bol antep fıstığı, sarmısak, kekik, pulbiber ve beyaz peynir bileşimi çok lezzetli oluyor. Bu lezzeti de yılbaşı menünüze alabilirsiniz.


Süt reçeli anlatılmaz, tadılır denebilecek bir lezzet, Yağmur da çok sevdiği için bizim evde sürekli bulunuyor, tarif çok soruldu, en yakın zamanda püf noktaları ıle birlikte blogda yerini alacak. Fonda ise annemin yaptığı ve besmeçe eşlik etmesi için hazırladığım kornişon turşusu görülüyor.


Elbette böyle bir partide tatlı büfeside çok lezzetliydi.Aşağıda genel görünüm var. Pasta, makaron ve kurabiyenin yanı sıra, çikolatalar ve benim hazırladığım kurabiye ağacı vardı. Kuşların olduğu tabak ise her yıl adet edindiğimiz yılbaşı çekilişimiz için hazırlandılar.



Grubumuzun pastacısı Yasemin her yıl olduğu gibi bu yıl da bizlere kütük pasta hazırladı. Pastanın keki portakallıydı, bol çikolatalı krema ile içi muzluydu. Süslemeleriyle birlikte harika bir görünüm kazanan pasta bana çocukluğumu hatırlattı, çünkü çikolatalı kremalı, muzlu rulo pasta annemin sıklıkla yaptığı yaş pastaydı.


Kardan adam makaronlar, ıspanaklı pay gibi Münevver Abla'nın sürpriziydi. Makaron kraliçemiz ustalığını makaronları farklı şekillere sokarak konuşturuyor. Kardan adamlar ne kadar sevimli değil mi? Lezzetinden bahsetmeye gerek yok zaten...


Buluşma sırasında tokluk nedeniyle en az tüketilen ve eve götürülen ama en çok sorulan ve sonrasında tarifinin peşine düşülen lezzeti ise bu kurabiyelerdi. Gülrizciğimin geç saatlere kadar ayakta kalıp yaptığı çikolatalı kurabiye gerçekten nefisti. Tarifini instagramda paylaştım. Orjinal tarif eski bloggerlardan "tea time Mine"ye aitti.


Yılbaşı sofrasına özen göstermek gerek düşüncesindeyim. Bir yılı uğurlarken ve yeni bir yıla başlarken, kendimizce bir milat yapıp bir önceki yılın muhasebesini yapıyoruz ve yeni yıl için kararlar alıp, umutlar besliyoruz. En azından benim için öyle:)

Buluşma sofrası için masa ortasına yaprak dalları tercih ettim, bu dalları, tealight, minik narlar, geyikler ve melek ile süsledim. Yılbaşı konseptine uygun olarak narlı bıçak altlıklarımı ve geyikli isimliklerimi kullandım. Beni takip edenlerin beklediği gibi peçetelerimi de özenle katladım. Masam için 3 farklı peçete katlama kullandım. Yıldız, yılbaşı çorabı ve çam ağacı; bunlardan yıldız peçete katlama blogda mevcut ve linkden nasıl yapıldığına ulaşabilirsiniz. Aynı adresde ayrıca kalp şeklinde peçete katlama da yer alıyor.


Davet günü en çok sorulan şeylerin biri de çam ağacı peçete katlamaydı, en kısa zamanda bloga eklenecek.


Yılbaşı çorabı da çok sevimli bulduğum için uyguladığım bir katlama oldu, diğerlerine göre biraz daha zorluğu olsa da, ben kendi adıma sonuçtan çok memnun kaldım:)


Bulışma için dostlarıma yeni yıl konseptli taçlar aldım, her birimiz bu eğlenceli taçlarla geçirdik günümüzü. Çok şükür iyi ki varsınız blogkızları:)


Her yıl yaptığımız çekiliş için, ev sahibinin bir orjinallik yapması adet oldu, sanırım bu durumu ilk partide çekilişi şans kurabiyelerinin içine koyduğum isimlerle yaparak ben başlatmış oldum, sonraki yıllarda ise ceviz kabukları, sürpriz yumurtalar, kavanozlar bu amaçla kullanıldı. Ben de bu yıl için isimlik olarak aldığım minik kuşların kullandım. 


Çekiliş sonrası hediyelerimizle verdiğimiz keyif pozu, bu yıl evde 6 da çocuk olunca onlar da kendi aralarında çekiliş yaptılar ve hediyeleştiler, üstelik bu 6 çocuğun hiç biri 6 yıl önceki partide henüz dünyaya gelmemişti:)


Bugünlük bu kadar diyerek hepinize mutlu ve sağlıklı bir 2017 diliyorum. Umuyorum tüm insanlık için huzurlu ve barış dolu bir yıl olur.
Sevgıler


Devamını Oku...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...